Misket oynamaların son dönemleriydi. Cep telefonsuz, internetsiz ve sosyal medyasız zamanlar. İlkel haberleşme
yöntemleriyle buluşur, buzdolabı büyüklüğünde atari makinalarında oynardık 1024 kb'lık oyunları. Ânı Polaroid
makinelerle yakalar, filmleri vhs izler, kasetleri kalem takarak başa sarardık.
Sonra html kullanarak "merhaba dünya" yazdığımız günler geldi. Flash henüz macromedia'nın ürünüyken F6 tuşunu
kullanarak cisimlere hareket vermeye başladık.
Dial-up modemler yerini hızlı bağlantılara bırakmaya başlamıştı. Ve "Google Çağı" başladı.
Dünya artık 3 - 5 inç'lik ekranlara sığıyordu.
Geleceği öngörebilmek; geçmişi iyi bilmekten geçer. Teknolojinin tüm enstrümanlarını doğru kullanmak, dönüşümün her adımını test etmiş y kuşağı'nın işidir.
Bizim işimizdir.